Ankaralı Olmak!

Pazartesi, Nisan 05, 2010 | Kategori: |
 Eskiden İstanbul'a gittiğimde hasta olup geri dönerdim.
5 yıldır İstanbul'da yaşıyorum.
Kızımı ezgoz dumanları içinde, komşularını tanımadan, birbirine güvenmeyen, bol trafikli -İstanbul'da- büyütüyorum.
Ankara ise burnumda tütüyor.
Aşağıdakilerin çoğunu hatırlıyorum, sizinle de paylaşmak istiyorum...

BAZILARINI HATIRLAMAK İÇİN 30+ OLMAK LAZIM

Ankara'lı Olmak...
  • Eğer Akün Sineması'nda zar zor yer bulup en önden film seyrettiyseniz..
  • Amerikan pasajından taklit kot, parfüm, şampuan aldıysanız..
  • Zafer Çarşısı'nın altından elden düğme kitap, dergi aldıysanız...
  • Kurtuluş Parkı'nda bir buz pateni sahası olduğunu biliyorsanız ve oraya kaymaya gitmişseniz....
  • Bahçeli yediye sadece o civarda oturan bir arkadaşı ziyaret etmek için gittiyseniz...
  • İlk kumpiri Tunalı'da Kıtır'da yediyseniz....
  • Döneri, Sakarya'da Hosta'da yemeyi seviyorsanız ...
  • Eskişehir Yolu'nun 2 şeritli ve boş halini biliyorsanız...
  • Hala 9'da karar verip 9 çeyrek seansına yetişiyorsanız...
  • Bunu zavallı İstanbullulara anlatırken büyük keyif alıyorsanız..
  • Airport Disco'nun açıldığını hatırlıyorsanız....Nüans Bar'da, A Bar'da canlı müzik dinlediyseniz...
  • Kuğulu Park'taki salıncaklarda sallanıp, balon ve kağıt helva aldıysanız...
  • Karum'un içinde piyasa yaptıysanız, Çoook Şeker açıldığında koşa koşa gidip bir torba şeker aldıysanız....
  • Vakko'nun, Gima'nın, YKM'nin önünde birileri ile buluştuysanız...
  • Eskişehir Yolu'nda Söğütözü Köprüsü'nün sadece bir ufak kavşak olduğunu hatırlıyorsanız...
  • Bilkentsiz bir Ankara düşünebiliyorsanız....
  • Oran'a giderken, "Ulan buralar da ne şehir dışı be.." dediyseniz....
  • Gölbaşı'na yemeğe değil, pikniğe gittiyseniz...
  • Otobüse Ulus'taki gardan binmişliğiniz varsa...
  • Gençlik Parkı'nda birilerinin nikahına gidip, havuzunda bisiklete binip, akşam da lunaparkta uçan sandalyelere, galaksiye, çarpışan arabalara binmişseniz...
  • Okul gezilerinde mütemadiyen Anıtkabir'e, Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne, Resim Heykel Müzesi'ne, Atatürk'ün evine, Meclis'e gitmişseniz...
  • AOÇ'de içindeki kafeteryadan fındık fıstık alıp maymunlara verdiyseniz, filin o çivileri atlayıp atlayamayacağını hesap ettiyseniz...
  • Çıkışta köfte ekmek, üzerine de AOÇ dondurması, pamuk şeker yediyseniz...
  • AOÇ'deki tren yolunda tren geçerken beklediyseniz...
  • Kuğulu Pasajı'ndan alışveriş yapıp, Aynalı Çarşı'daki pet shopları gezmeyi adet haline getirip, ordan poster alıp siyah çerçeve ile çerçevelettiyseniz...
  • Atakule'nin inşaat halini görüp, açıldığında koşa koşa her hafta sonu oraya gidip Dreamland jetonları biriktirip hediye almaya çalıştıysanız...
  • Meram Pastanesi'nden dondurma yediyseniz...
  • Devlet okulunda okuduysanız "Siz paralı biz beleş ..... kolej.." diye bağırdıysanız....
  • Yolda para saymaktan korkmuyor, çantanızı nasıl takacağınızı hesap etmiyorsanız...
  • ODTÜ' ye kimliksiz girme numaralarını biliyorsanız...
  • Evinizin bir yerlerinde Dost kartı duruyorsa ve o kartı almak için senet imzaladıysan...
Bu saydıklarımız içinizi sızlattıysa ve son cümleyi tahmin ediyorsanız...
Ankaralısınız demektir. Otuzunu geçmiş....
dudusoysal'a teşekkürler...
Related Posts with Thumbnails

1 yorum:

befece on Nisan 12, 2010 dedi ki...

ankara ahhh ankara
yazıyı olurken tüyleim diken diken oldu ben sadece 4 yıl ankara da yaşadım ama hayatımın en güzel 4 yılıydı odtü de öğrenciydim herşey çok zor ama bir o kadar güzel ve eğlenceliydi
tiyatrolar,en çok da ast, konserler, bahar şenlikleri, barlar, cafeler....hala her ankara gezimde okulumu ziyaret ederim mutlaka arjantin e çıkar cafemiz de latte mi içerim sadece 4 yıldı ama hayatımın en güzel 4 yılı..

Yorum Gönder

[ Ana Sayfa ] [ Sonraki Kayıt ] [ Önceki Kayıt ]
 

Annelerin Günlüğü Copyright © 2009 Cookiez is Designed by Ipietoon for Free Blogger Template