Görüntü Kirliliği

Salı, Temmuz 08, 2008 | Kategori: , |

İşine bebeğine bakmak için ara vermiş bir iç mimar anne olarak, yaşadığımız şehirde İstanbul'da bu tarz kirlilikle sıkça karşılaşıyor ve çok üzülüyorum.

Üzülüyorum çünkü; memleketimizde hala işin gerektirdiği kişiler yerine "ben bilirim" diyen ehil olmayan kişiler İŞ YAPIYOR

Üzülüyorum çünkü;
  • İnsanlar için evine işine gidip gelirken gördüğü manzalar, objeler, renkler o kadar önemlidir ki! (Yolda güzel bir çiçek gördüğümüzde gülümseriz, çöpler ortalığa dağılmışsa yanından geçerken moralimiz bozulur.
  • Şehrimizi evimiz gibi görmeyip, üst üste binalar yaptırmışız yaptırmaya devam ediyoruz
  • İstanbul'un en işlek en büyük ilçesindeki yolların kenarında, bebek arabası sığacak kadar bile kaldırım yok, yoldan sürmek zorunda kalıyoruz.
  • Almanya'da, İsviçre'de, Fransa'da şehirler böyle değil. Yüz yıllar öncesinden planlanmış ve öyle devam ediyor. Kurallar kesin, her belediye başkanı değişince değişmiyor.



  • Zeki, sıcak kanlı, toprağını vatanını seven biz Türkler bu şekilde yaşamayı haketmiyoruz.
Devletin okutup mezun ettiği bir meslek sahibi ve ülkesini seven bir kişi olarak üzerime düşen görevi naçizane yapıyorum, yapmaya çalışıyorum. Gördüğüm aksilikleri ilgili mercilere mail yoluyla haber veriyorum.

Bu binanın önünden geçerken fotoğrafını çekip, görüşlerimi sizinle paylaşmaktan kendimi alamadım:

Bina kalitesini, bir garajının ya da yangın merdiveninin olup olmadığını bilmiyorum. Binada oturmak isteyenler eminim bunları soracaklardır.
  • Daha çok yeni yapılmış bir apartman olarak dış görüntüsünü İstanbul'a hiç yakıştırmadım. Yanındaki apartmanlardan koparmak ve belirgin yapmak istemişler ama iki birbirine hiç uymayan renkle yaptıkları için çok sakil durmuş.
  • Bu renkleri seçenin bir mimar olmadığından çok eminim. Kaldı ki memleketimin müteahitleri binanın rengini seçtirmeyi bırakın projesini bile mimara çizdirmiyorlar.
  • Fransız Balkonu adı üstünde Fransa'da ve tarihi binalarında görüyoruz. Daha çok Barok tarzına ve süslemesine uygundur.
  • Eğer salon camları yere kadar indirmek istenirse dışardan sadece korkuluk takılabilir. Şimdi moda bilen bilmeyen herkes fransız balkonu yapıyor. Neden yapılıyor kimse bilmiyor! Bizim ev hanımları da (orası hiç görünmüyor diye) kullanılmayan bidonları koyuyor :) Dışardansa komik bir görüntü oluyor.
  • Madem binayı (güya) modern yapıyorsun, balkon altlarına koyduğun eli belindeler niye geleneksel? Pencere kenarındaki söveler niye geleneksel?
  • Çatıda, anladığım kadarıyla dubleks bir daire var ve bina sahibinin. O kadar belli ki kendi dairesini mavinin yanına bordo koyarak belli etmek istemiş:)
  • Hele de çatı katının duvarına çatılarda kullanılan Shingle dediğimiz malzemeyi kullanmaları, Türk inşaat sektörüne yeni bir bakış getirmiş:)


Beyoğlu Belediyesi gibi, şehrin tarihine, dokusuna ve kimliğine uygun binalar yapmalı ve süslemeyiz. Eğer tarihi dokuyu destekleyen değil de daha modern zamanımızın bir binasını yapmak istiyorsak da teknolijinin hakkını vererek yapmak gerek. Bu konuda çalışmalarından dolayı Beyoğlu Belediyesi'ne teşekkür ediyorum.

  • Bu binayı yapan sayın müteahit; yaptığın binanın hiç olmazsa dış görünüşünü bu konuda dirsek çürütmüş bilir kişilere sorabilirdin. Eğer yandaki binayla ayrı dursun kendini belli etsin diyorsan böyle de yapabilirdin.




Bunlar bu apartmanın dış görünüşüyle ilgili benim fikirlerim. Umarım bina depreme dayanıklı, garajlı ve yangın merdivenlidir!!
Related Posts with Thumbnails

0 yorum:

Yorum Gönder

[ Ana Sayfa ] [ Sonraki Kayıt ] [ Önceki Kayıt ]
 

Annelerin Günlüğü Copyright © 2009 Cookiez is Designed by Ipietoon for Free Blogger Template